KİTAP YAZMANIN PÜF NOKTALARI

 İşte karşınızda kendi duygularınız, düşünceleriniz ve sonsuz hayal gücünüzle 'sizin sesiniz.' Bir hayal gücü ürünü. Bir zaman yolculuğu.

Bu içsel yolculuk yalnızca hedeflediğiniz noktaya varmak için değil aynı zamanda kelimelerinizle başka insanların hayatına dokunan bir mucize ve kendinizi keşfetmeniz için bir fırsat.

Kararınız kitap yazarak bu mucizeye tanıklık etmekse; sizler için kitap yazmanın püf noktalarına değineceğimiz yazımıza bir göz atın.

BOL BOL KİTAP OKUMAK

Bilinmelidir ki; en iyi yazarlar genellikle iyi birer okuyucudur. Okumak, kaleminizi birçok açıdan destekleyici bir araçtır. Bol bol okuyarak, hem olaylara olan bakış açınızı genişletebilir hem de yaratıcılığınızı perçinleyebilirsiniz. Aynı zamanda okumak, gözlem yeteneğinizi de geliştiren en önemli faktörlerden biridir. Gözlem yeteneğiniz ne denli güçlüyse bu sizin cümlelerinizin satır aralarına yansıyacaktır. Ufkunuzu açacak ve farklı pencerelerden olayları değerlendirecek olan okuma eylemi, tüm bu saydıklarımızın yanında kelime dağarcığınızı da zenginleştirecek.

KONU BELİRLEMEK VE TASLAK OLUŞTURMAK

Seçtiğiniz konunun hem sizi hem okuyucu heyecanlandırması, merak uyandırması çok önemli bir maddedir.

Karar verdiğiniz konu, hakim olduğunuz bir alan olsa bile, aklınıza gelen tüm fikirleri not etmeniz daha sonrasında konuyu ele alıp derinleşmeniz açısından büyük bir önem taşır.

Taslaklar oluşturarak işe başlamanız ise; sizin pusulanız olduğu anlamına gelir. Yola çıkmadan önce hangi yöne ve sıraya doğru gideceğinize pusulanız sayesinde rahatlıkla karar verebilirsiniz.  

UNUTULMAZ BİR KARAKTER YARATMAK

İşte en önemli adımlardan biri; unutulmaz ve efsanevi bir karakter yaratmak. Karakteri yaratmadan önce onu renklendirin. Evet, yanlış duymadınız; onu adeta resmedin. Her açıdan karakteri okuyucuya anlatın. Siz de okuyucu da karakteri adeta hayalinde canlandırsın. Öyle ki; karakter kesinlikle incelikli yazılmalı ve ‘’baş kahraman’’ sıfatını sonuna kadar hak etmeli.

Ancak baş kahraman kadar önemli diğer karakterlere de aynı özeni ve dikkati vermelisiniz. Yarattığınız tüm karakterler, birbirleriyle adeta bir uyum içinde dans etmeli.

Unutmayın; eserde kekremsi bir tat olması demek, okuyucuya geçmemiş, içine işlememiş ve sinmemiş eser demektir. Bu da çoğu zaman boşlukta salınan karakterler yüzünden olur.

AKSİYON ALMAK

Karakterleri canlandırarak, kurgunuzu inşa ettiğiniz ve aksiyonu başlattığınız en çok tercih edilen o meşhur; ‘’serim, düğüm, çözüm’’ olarak adlandırılan yapıyı kurun.

SERİM: Giriş bölümü de denebilir. Karakterler, zaman ve mekan gibi unsurlar burada okuyucuya tanıtılır. Olayların arka planını hazırladığınız serim bölümü, düğüm bölümünün başlangıcını ortaya çıkaran tetikleyici bir adımdır.

DÜĞÜM: Heyecan duygusunun doruk noktaya ulaştığı bölümdür. Gelişme bölümü de denebilir. Burada karakterler arasında ve olay örgüleri içerisindeki çatışmalar yer alır. Bu çatışmaların nasıl çözümleneceği merak uyandırmalıdır. Daha doğrusu bu alanda sık sık okuyucu, hikayenin nasıl biteceğini sormalıdır.

ÇÖZÜM: Sonuç bölümü de denen çözüm aşaması, düğüm bölümünde okuduğumuz çatışmaların çözüme kavuştuğu, eserin sonlandığı kritik bir bölümdür. Bu bölüm ne denli şaşırtıcı olursa, okuyucu üzerinde derin izler bırakması o kadar rahat olur.

ANLATICI BAKIŞ AÇISI BELİRLEMEK

Eserinizi hangi bakış açısıyla ele alacağınıza karar vermeniz tüm metnin hatlarını şekillendirecek en önemli maddelerden biridir.

Hakim ya da İlahi Bakış Açısı (O): Bu bakış açısında anlatan kişi, tüm olayları ve olacakları bilir. Karakterlerin akıllarından geçen tüm düşüncelere hakimdir. Hakim anlatıcı; üçüncü tekil kişi diliyle olayları aktarır.

Kahraman Bakış Açısı (BEN): Olaylar eserin bir karakteri çoğunlukla ana kahraman tarafından okura aktarılır. Okuyucu, o karakter üzerinden olayları anlar ve yorumlar. Ben dilinin kullanıldığı kahraman bakış açısı sayesinde anlatıcı, okuyucuyla daha samimi bir iletişim kurar.

Gözlemci ya da Kameraman Bakış Açısı (Ben veya O): Anlatıcı olayları dışarıdan bir gözle okura aktarır. Olayların nereye varacağını, karakterlerin duygularını ve iç seslerini bilmez. Ben (birinci tekil şahıs) veya O (üçüncü tekil şahıs) diliyle olayları olduğu gibi aktarır.

Çoğulcu Bakış Açısı: Bu bakış açısında birden fazla karakterin kendine has bakış açılarıyla olayları okura sunduğu bir anlatıcı tekniğidir. Olayları her bir karakterin gözünden farklı açılardan değerlendirmemize olanak tanır.

 

Yazarın Notu: Harry Potter Serisinin yaratıcısı J. K. Rowling’in The Sunday Times gazetesinde ve yazarın kendisine ait Robert Galbraith web sitesinde üç bölümlük eşsiz bir röportaj serisi yayınlandı. Taze yayınlanan röportaj serisine, J. K. Rowling’in yazarlık üzerine okunması gereken satır başları için göz atmanızı öneririz. Rowling yazarlık üzerine gayet samimi paylaşımlar yapmış ve hepsi birer tavsiye niteliğinde.